İşletme ve kurumların varolan iş süreçleri ile, hedef ve stratejilerinin ilişkilendirilmesi, globalleşmenin derinliğinin artması ve Pazar koşullarının çok hızlı değişmesine parale olarak, yaşamsal bir önem taşımaktadır.
Bununla beraber geleneksel şelale yöntemi ile bilişim sistemlerinin yapılandırılması, her zamankinden daha ağır ve az esnekliğe sahip olarak çok daha maliyetli hale gelmiştir.
İş Süreçleri Yönetimi (BPM) , yönetim tarafından işletme hedef ve stratejilerinin gerçekleştirilmesi ve aynı zamanda bunun ölçülebilir hale gelmesinin yanında, değişikliklerin hedefe uygun olarak daha hızlı uygulamaya geçirilmesini sağlar.
Genel olarak kurumsal iş süreçleri, çok katmanlı bir yöntemle modellenir. Süreç hiyerarşisinin en uç noktasında tüm süreçler ardışık olarak detaylandırılmıştır. Süreçler katmanlar halinde hedefe yönlendirilmiş ve gerekli görülen durumlarda yeniden uyarlanmışlardır. Çok sayıda modelleme aracı bu süreçte uzmanları , sebep-sonuç analizi ve uygun süreç değişikliklerinı hızlı bir şekilde gerçekleştirebilmelerine olanak sağlayarak, hedefe uygun süreçleri tanımlamalarına olanak sağlar.
Bir sonraki adımda, bilişim altyapısı içerisinde gerekli olan değişimleri tanımlama ve uygulamaya geçirmek gerekmektedir. Burada araçlardan ve standartlardan oluşan iki farklı dünya buluşur: Bilişim ve İş. Bu iki perspektiften, çoklukla anlayış farklılıkları ortaya çıkar. Sonuç olarak tekrar yüksek maliyetli, kalite sorunları içeren ve hatta projenin başarısızlığa uğraması gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkar.
BPM, işlevler ile bilişim arasındaki bu sorunun giderilmesinde yardımcı bir rol oynar. BPM yöntemleri her iki taraf için de, değişik çalışma yöntemleri gerektirirken, aynı zamanda tek bir görüş açısı geliştirmeye yöneltir. Örneğin asli birimler açısından standart modelleme yöntemlerinin kullanılmasını gerektirirken, bilişim tarafında ise SOA ile icra etme, oluşturma mantıklarının birbirinden ayrılması ile bilişim altyapısı içerisinde yeni gereksinimlerinin hızlıca uygulamaya geçirilmesini sağlayan bir esneklik sunar.
Süreçler üzerine düiünmenin yaşı, görülen işe göre ayrılmış katma değer zincirleri ile aynıdır. 80 yıllarda bilgisayar destekli ERP sistemleri ile bu süreçler teknolojik olarak desteklenmeye başlamıştır. Bununla birlikte çalıştırma (execution) ve çalıştırma sırası çok sıkı olarak birbirlerine bağlantılı idi. Globalleşmenın ve pazarın getirdiği hızlı dönüşüm gereksinimleri, bilişim altyapısı içerisinde bunların uygulamaya geçirilmesini çok zorlu hale getirmekte ve buna bağlı olarak zaman ve maliyet parametrelerinde çok büyük patlamalra sebep olmaktaydı.
90’lı yılların başında Prof. Michael E. Porter tarafından temellendirilen süreç odaklı düşünme yöntemleri, kuruluşlarda süreçlerin belgelendirilmesi amacıyla modelleme araçları ile uygulanmaya baçlamıştır.
Bu şekilde uygulamaya geçirilmiş modelleme uygulamaları çok nadir olarak yaşamlarını sürdürebilmişlerdir. Modeller pratikteki yaşam sürelerinden bağımsız olarak çok daha hızlı şekilde yaşlanırlar. Son 5-6 yıl içerisinde özellikle entegrasyon alanındaki (EAI, SOA ) ilerlemelere bağlı olarak modelleme araçlarıda, süreçlerin gerçek hayattan birebir olarak uygulamaya geçirilmesini kolaylaştırıcak hale gelmişlerdir. Süreçlerden uygulamalrın oluşturulması ve tersinin de çok belirgin olarak etkin bir hale geldiği görünmektedir. Bu BPM’i dünyamızın pazar payı ve maliyet düşürme mücadelesinde çok güçlü bir aktör haline getirmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder